13 Temmuz 2016 Çarşamba

Hava Alanında Azınca Uçakta Zıvanadan Çıktı



Hava İstanbul’da da son derece sıcaktı zaten. Sema’yı Uzak Doğu’ya götürecek olan Singapur Havayolları uçağı Suudi Arabistan’nda Dahran’a indiği zaman ise artık dayanılmaz bir hale gelmişti. Gerçi ortalık kararmak üzereydi ama, yine de ısı 40 derecenin üzerinde olmalıydı. İsteyen yolcuların uçaktan inip transit salonuna geçebilecekleri duyurulunca sevindi. Uçağın kapıları açıktı ve bu nedenle havalandırmanın pek bir faydası olmuyordu.
Sema uçağın kapısından merdivene çıktığı anda, aslında hiç de yabancısı olmadığı ama o an için aklına gelmeyen bir durumla karşılaştı. Merdivenlerin altında ve uçağın çevresinde kümelenmiş havaalanı görevlisi Araplar neredeyse donmuş, bir yığın kapkara ve alev alev yanan göz üstünde kitlenivermişti. Bu ülkede kadınlara nasıl bakıldığını, kendi kadınlarını çarşaf ve peçelerle dolaştırdıklarını düşününce, durumda bir gariplik yoktu tabii.
Merdivenin başında, bütün kuralları hiçe sayar bir halde duruyordu. Sabah kalktığında havanın çok sıcak olduğunun farkına varmıştı ve üstelik tropik bir ülkeye gitmek üzere yola çıkıyordu. Bu nedenle de, mümkün olduğu kadar az giyinmişti.
Tüm giysisi tiril tiril bir beyaz t-shirt ile incecik pamuklu kumaştan yapılma, bol ve kısacık, uçuk mavi bir etekti. Ne sutyeni vardı, ne de külodu… Zaten iç çamaşırlarından hiç hoşlanmazdı. Çölden gelen hafif ama alabildiğine sıcak rüzgar, eteğini hafifçe savuruyordu. Yalnızca, yüksek topuklu ve dekolte ayakkabılarının büsbütün güzelleştirdiği uzun bacakları bile, seyredenlerin başını döndürmeye yeter de artardı.
Durumu bir anda kavramıştı tabii. Gerçi böyle birşey beklemiyordu ama, ayağına kadar gelmiş bir fırsattan yararlanmamak da aptallık olurdu doğrusu. Bir an aşağıdaki Araplar’ı süzdü. Sonra ağır adımlarla merdivenlerden inmeye başladı.
Attığı her adımda, aşağıdaki Araplar’ı biraz daha esir alıyordu. Tshirt kumaşının örtmekten çok meydana çıkardığı memelerinin titremesine dayanmak olanaksızdı. Seyredilmekten o kadar çok hoşlanıyordu ki, meme başları birer düğme gibi şişip kabarmıştı. Amı da sulanmıştı iyice.
Merdivenlerden 10 metre kadar uzakta parketmiş otobüse yürürken, pek kolay göremeyecekleri bu manzarayı kaçırmamak için, uzakta olan Araplar bile sokulmuş ve Sema’yı, iki tarafı insanlarla dolmuş bir yolda yürümek zorunda bıramışlardı. Otobüse binip, arkalarda bir yere oturduğunda yanaklarının hafifçe kızarmış olduğunu hissetti. “Gözle yarrağılmek buna denir işte…” diye düşünüyordu.
Transit salonuna girdiğinde, klimaların yarattığı yapay serin hava ilaç gibi geldi ona. Ama yine de pek serinlemesine olanak olmadığını anlıyordu. Doğaldır ki, burası da Araplar’la doluydu. Kısa bir süre sonra da, çevresinde, en ufak bir çekinme ya da gizleme belirtisi bile göstermeden onu seyretmekte olan olan küçük bir kalabalık oluşmuştu. Neler satıldığına bakmak için dükkanların bulunduğu bölümle giderken bu kalabalığı da peşinden sürükledi tabii.
Hayatından çok memnundu Sema. Bunu, yürürken kalçalarının her zamankinden daha çok çalkalanmaya başlamasından da anlamak mümkündü. Yanaklarının kızarıklığı daha da arttığının farkındaydı. İçindeki düzülme isteğini açıkça belli eden o baştan çıkarıcı ifade yüzüne yerleştiğini de biliyordu.
Hep böyle olurdu zaten. Seyredilmeye, şimdi Arapların yapmakta olduğu gibi, böyle bakışlarla yarrağılmeye doyamazdı. Bir süre sonra da, içini o önüne geçilemez yarrağılme isteği kaplardı. Tıpkı şimdi olduğu gibi. Bu nedenle, hoparlörlerden yolcuları uçağa geri çağıran anons duyulduğunda canı sıkıldı. Ama yapılacak bir şey yoktu bu konuda. Uçağa döndü.
Zenginliğinin getirdiği avantajları iyi kullandığı için, her zaman olduğu gibi, bu seferde “First Class” uçuyordu. Uçağın arka bölümündekilerle karşılaştırılamayacak kadar geniş ve rahat koltuğu, sigara içtiği için First Class bölümünün en arkasında, sağ taraftaydı. Yolculuğun İstanbul’dan Dahran’a kadar olan bölümünde, yanındaki koltuk boştu.
Ön kapıdan girip arka tarafa geçmeye çalışan kalabalık biraz hafiflediğinde, onu bekleyen bir sürprizin farkına vardı Sema. Yanındaki koltuk artık boş değildi. Eğer bu sıradan biri olsaydı, hiç önemi yoktu tabii. Ama Singapur’a kadar yanyana oturacağı kişi, entarili bir Arap’tı. Birden içini yeni bir heyecanın kapladığını hissetti.
Yaklaşık bir saatten beri sürekli tahrik oluyordu ve bunun sonunda bir patlamaya dönüşeceğini biliyordu zaten. O ana kadar tek bilmediği, bunun nasıl bir patlama olacağıydı yalnızca. Şimdi ise bu sorunun cevabı belli olmuş gibiydi. Arap, cam tarafındaki koltuğa oturmuştu.
Bu daha da işine geldi Sema’nın. Herifin, onu daha ilk gördüğü andan itibaren üzerine kitlenip kalmış gözlerinin içine bakarak, dıştaki koltuğa yerleşti. Otururken eteğinin alabildiğine sıyrılmasına özen göstermişti tabii. O güzelim bacakları, olduğu gibi meydandaydı. Kısacık etek, yalnızca kasıklarını örtebiliyordu. Singapur’a kadar 7 saatlik bir yolculuk vardı önünde. Bunun çok güzel bir uçuş olacağından emindi artık.
Arap, 29-30 yaşlarında olmalıydı. Oldukça iriyarı biriydi. Başındaki kefiyye nedeniyle saçlarını göremiyordu. Sakalları hafif uzamıştı. Ellerinin üstü ve permakları kapkara kıllarla kaplıydı. Simsiyah gözleri büyük bir rahatlıkla Sema’nın bacaklarında, memelerinde dolaşıp duruyor ve bu arada alev alev yanıyordu.
Sema ise koltukta kıpır kıpırdı. Bacakları sürekli hareket halindeydiler. Böylece firikik üstüne firikik veriyor; Arap bunlardan etkilenip, bakışları daha cüretlendikçe, kendi de daha çok tahrik olup, daha çok gösteriyordu.
Gözleri adamın entarisinin önünde oluşan kabarıklığa takıldığında içi tutuşur gibi oldu. Kalkmış siklere, hele onun için kalkmış siklere hiç dayanamazdı Sema. En sevdiği şey onları indirmekti. Üstelik bu herifinki gibi kocaman sikleri indirmeyi daha da çok severdi. Kelimenin tam anlamıyla, eşek yarrağı gibi kocaman bir şey yatıyordu entarinin altında. Amı akıl almaz bir biçimde sulanmış, kasıklarını sanki sel basmıştı.
Uçağın içi ışıl ışıldı ve ayakta olanlar boldu. Biraz sonra da yemek servisi başladı. Bütün bunlar, Sema’nın daha ileri gitmesini engelliyordu tabii. Ama servis tamamlanıp, film göstermek için ışıklar azaltılana kadar geçen yaklaşık birbuçuk saatlik süre boyunca şovunu sürdürmekten, gösterebileceği kadar çok şeyi göstermekten de kalmamıştı. Arap mahvolmuştu.
Artık yolcuların çoğu oturmuş, kulaklarında kulaklıklar film seyrediyordu. Hostesler de ortada dolaşmaktan vazgeçmiş gibiydiler. Bir şeyler yapmanın zamanı gelmişe benziyordu. Sema önce eğilip ayakkabılarının bağlarını çözdü. Sonra koltuğunu geriye yatırdı. Sırtı adama dönük olarak, bir bacağını büküp ayağını altına aldı. Öbür ayağı ise hala yerdeydi. Kulağına kulaklıkları taktı ve filmi seyretmeye başladı.
Arap şoka girmiş gibiydi. Önündeki manzara müthişti. Sema’nın eteği öyle bir sıyrılmıştı ki, baktığında, çıplak kalçasını kendi bile görebiliyordu. Herif ise o güzelim kıçını, tüm çıplaklığıyla ve olduğu gibi seyrediyordu. Yüzüne hayvansı bir ifade yerleşmişti. Bakalım şimdi ne yapacaktı.
Sema bir taraftan filmi seyrediyormuş gibi yapıyordu ama aslında tüm dikkatini adama vermişti. Son derece heyecanlıydı. Tüm vücudu tel tel gerilmiş, Arap’tan gelecek ilk hareketi bekliyordu. Adam ilk şoku atlatmış, son derece umursamaz bir havayla gözlerini Sema’nın çıplak kıçına dikmişti artık. Artık an meselesiydi her şey. Kıllı eli kalçasına dokunduğunda, tüm vücudu titredi Sema’nın.
Arap çevresine bakınmıyor, hatta yaptığını çaktırmamaya bile çalışmıyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse, bundan başka ne isteyebilirdi ki Sema. Lüzumsuz korkaklıklardan nefret ederdi. Ama bu sefer işler hızlı gelişeceğe benziyordu. O kıllı el dokunmaktan vazgeçip kalçasını avuçladığında, daha da şiddetle titredi vücudu. Ateş gibi yanıyordu el.
Arap tepki görmeyeceğini anlamış olmalıydı artık. Sema, kalın ve kaba parmakların önce kalçalarının arasına girdiğini, sonra da amının iyice şişip açılmış dudaklarının arasına kaydığını hissetti. Bu, ta beynine kadar ulaşan bir temas olmuştu. Dahran’da uçağın merdivenlerine çıktığı o ilk andan beri durmadan tahrik olmuş, içindeki yarrağılme isteği sürekli tırmanarak dayanılmaz bir hal almıştı.
Adamın parmakları bızırını bulduğu anda beli gelmeye başladı. Tüm vücudu, depreme tutulmuş gibi titriyordu. Aslında zevk çığlıkları atmak istiyordu ama durumu etrafa çaktırmamak için alt dudağını dişlerinin arasına alıp sıkıştırmıştı. Amından boşalan sular, aklını başından alan Arap elini sırıl sıklam ıslatmıştı.
Karnının derinliklerindeki sarsıntı durulduğunda, kendini iyice yorgun hissetti Sema. Ama Arap bunun farkına varacak halde değildi. Şimdi bir parmağını Sema’nın içine sokmuştu. Kalabalık bir uçağın içinde ve henüz herkes uyanıkken, parmağıyla yarrağıyordu onu.
Her şey çok güzeldi aslında. Yolculuğa başlarken, böyle bir şey olabileceğini aklına bile getirmemişti. Gerçi bu Uzakdoğu gezisinin amaçlarından biri de hoşuna giden birilerini bulup kendini siktirmekti her zaman olduğu gibi ama, en azından Singapur’a varana kadar sakin bir yolculuk yapmayı beklemişti. Şimdi ise içine girip çıkan bir Arap parmağının verdiği zevkle kendinden geçmiş gibiydi.
Adamın parmağı, tıpkı küçük bir sik gibiydi. Amının artık iyice şişip açılmış dudaklarının onu bir zarf gibi sardığını hissediyordu. Her şey, inanılmaz bir haz veriyordu ona. Sonra bir parmağın da götüyle oynamaya başladığını hissederek, çıldıracak gibi oldu. Tekrar getirmek üzereydi. Kendi sularıyla ıslanıp iyice kayganlaşmış Arap parmağının o küçük deliğini hafifçe zorlayarak içine kaydığını hissettiği anda da beli gelmeye başladı.
Yeniden kendine geldiğinde başını çevirip adama baktı Sema. Arap, entari giymiş bir hayvan gibi gözüküyordu gözüne. Yüzü şehvetle gerilmişti. En baştan beri alev alev olan gözlerindeki kıvılcımlar, şimdi daha da artmış gibiydi. Sema, onun ellerinin becerikliliğiyle ne kadar övünse az olacağını düşünüyordu. Kısacık bir sürede iki kez belini getirmesine neden olmuştu o kıllı ve kaba eller.
Sonra aklına, entarinin altında yatmakta olan o kocaman sik geldi. Kimbilir o ne kadar becerikli, ne kadar zevk vericiydi. İçini kaplayan o dev boyutlu yarrağılme isteğini kontrol etmeye çalışıyordu. Film sürüyordu ve yolcuların çoğu hala uyanıktı. Yoksa o anda tek istediği, o kocaman Arap yarrağınin içine girmesiydi. Ama bunun için beklemesi gerekiyordu. En azından ortalık sakinleşene kadar.
Gözlerini adamın yüzünden koparıp aşağıya indirdiğinde, içinin titrediğini hissetti Sema. Gerçekten çadır gibi olmuştu entarinin önü. Kendi iki kere getirmişti ama, Arap rahatlayamamıştı tabii. Belki onun için bir şeyler yapabilirdi.
Ayağını indirip, düz oturdu koltuğunda. Çevresine şöyle bir bakındı. Onlarla ilgilenen yoktu. Sonra sağ elini götürüp, adamın yarrağıne dokundu. Tanrım, kilot giymemişti Arap. Parmak uçları kor halindeki bir kömüre değmiş gibi yandı. Artık kendini tutamazdı. Parmakları, neredeyse bilek kalınlığındaki Arap yarrağınin çevresine dolanıverdiler.
Adamın vücudu hafifçe titredi. Elindeki yarrağın bir nabız gibi attığını hissediyordu. Entarinin ön tarafında gerçi düğmeler vardı ama yakadan bel hizasına kadar geliyordu. Arap elini getirip en alttaki iki düğmeyi açarken, sabırsızlıkla bekledi. Sonra da elini aradan içeri kaydırıp aşağıya götürdü ve saatlerdir aklını başından olan yarrağı avuçlayıverdi.
Asıl şimdi ateş vardı elinde. Öyle büyük ve öyle sıcaktı ki. O akıl almaz sertliği saran cilt ise belki de bir kadifeden daha yumuşaktı. Tam aşık olunup, uğruna çılgınlıklar yapılacak bir sikti bu. İçinden gelen, adamın üstündeki entariyi sıyırmak ve daha yalnızca dokunurken aklını başından alan bu aşk sütununu doya doya seyretmekti ama, bunu yapamayacağını biliyordu. En azından şimdilik. Onun yerine, parmaklarını elindeki Arap yarrağınin çevresine sımsıkı doladı ve okşamaya başladı.
Arap küçük bir inilti kaçırdı ağzında. Sema onun çok dayanamayacağını biliyordu. Yanına oturduğundan beri kendini ona öyle bir seyrettirmişti ki, adam çılgına dönmüş olmalıydı. Önce bacaklarıyla memeleri, sonra da çıplak kıçı, aklını başından almış olmalıydı. Neredeyse getirmek üzereydi. Sema, onun için fışkıracak Arap tohumlarının boşa gideceğini düşünerek üzülüyordu.
Aslında içinde fışkırtabilseydi keşke. Amına ya da ağzına girip orada fışkırtabilseydi, ne kadar güzel olurdu. Rahminin ağzında ya da gırtlağında fışkıran Arap tohumlarını düşünmek öyle baş döndürücüydü ki. Sema, Arap’la birlikte kendisinin de getireceğini anlamıştı artık. Tüm vücudunu dayanılmaz bir ateşin bastığını, amının suları devamlı akan bir çeşmeye dönüştüğünü hissediyordu.
Birden patladı Arap. Pek de sessiz s ayılmayacak bir homurtu çıkarttı. Tohumları dinmek bilmeyen salvolar halinde fışkırıp Sema’nın eline, kendi karnına ve entarisinin kumaşına akıyordu. Bu Sema için de bir tetik işlevi yapmıştı. Bacaklarını sımsıkı bitiştirip amını sıkıştırdı. Vücudu dalga dalga sarsılıyor, o da belini getiriyordu. Sonra, Singapur Havayolları uçağının First Class koltuklarında yanyana ve halsiz kaldılar ikisi de.
Film bittiğinde, ikisi de hala soluklanmakla meşguldüler. First Class bölümü, artık neredeyse tümüyle karanlıktı. Yolcuların bir kısmı göz maskelerini takmış, bir kısmı da buna gerek bile görmeden uyumaya başlamıştı. Sema, kısacık bir zaman dilimi içinde üç kez belini getirmenin verdiği tatlı gevşemeyi tüm vücudunda hissediyordu.
Ama Arap elini uzatıp, ondan taraftaki bacağının içini okşamaya başladığında, yeniden kanının tutuşuverdiğini farketti. Tanrım, herifin küçücük bir teması bile yetmişti, içinin yeni bir yarrağılme isteğiyle dolmasına.
Gözlerini çevirip, ara koridorun öbür tarafında, orta bölümdeki koltuklardan dıştakinde oturmakta olan Asyalı’a baktı. En yakınındaki oydu ve adam koltuğunu iyice geriye yatırıp gözlerini kapatmış, uyuyordu. Bacaklarını aralayıp, içini tutuşturan Arap eline yer açtı. Sonra kendini iyice bırakıp, okşamaların zevkini çıkarmaya koyuldu.
Kıllı parmaklar amının dudaklarına dokunmaya başladığında, artık durmasına olanak vermeyecek biçimde ve tüm tahrik olmuşluğuyla kendini kaptırıp gitmişti bile. Artık rahatsız edecek kadar şişip iyice aralanmış dudakların arasına kayan iki parmak, tüm vücudunun elektrik çarpmışcasına sarsılmasına neden oldu. Sonra elini götürüp, adamın hala açık duran düğmelerinden, yeniden entarinin altına soktu.
Parmakları, tekrar şişip sertleşmiş o koskocaman Arap yarrağınin çevresine, eskisinden de büyük bir iştahla dolandılar. Hayatında bu kadar büyük bir sik almamıştı eline. Akıl alır gibi değildi doğrusu. Artık onu içinde istiyordu. Bir yolunu bulup kendini bu herife siktirmeli, elindeki başdöndürücü yarrağı amına almayı denemeliydi. O kadar büyüktü ki, içine sığıp sığmayacağını bile bilemiyordu.
Arap da onu sikmeyi kafaya koymuştu anlaşıldığı kadarıyla. Sema, yarı kapalı gözlerle adamın önce elini çektiğini, sonra da onun elini yarrağınden uzaklaştırıp, iki koltuğu birbirinden ayıran kol dayama yerini kaldırdığını gördü. Yapabileceği tek şey vardı şimdi.
Koltukta yan dönüp, bacaklarını yukarı aldı. Kıçı adama dönüktü. Eteği iyice sıyrılmış, çıplak kalçaları olduğu gibi meydana çıkmıştı. Arap, entarisinin eteğini yukarı sıvadı. Aklını başından alan o muhteşem yarrağı artık görebiliyordu.
Sonra Arap da hafifçe yan döndü koltukta. Kalçalarının yarığına değen o taş gibi sertliği hissettiğinde, bayılacak gibi oldu Sema. Delicesine istediği şeyi elde etmesine çok az kalmıştı artık. Ateş gibi yanan bir el, üstte kalan kalçasını kavrayıp çekti. O koskocaman sik, şimdi kalçalarının arasından kayarak amının dudaklarına değmeye başlamıştı. Zevkten bağırmamak için alt dudağını dişlerinin arasına alıp bekledi.
Sonra yavaş yavaş bastırmaya başladı Arap. Saatlerden beri aklını başından almakta olan o muhteşem yarrağın kocaman başının içine girmeye başladığını hissettiği anda da getirmeye başladı. Vücudu dalga dalga sarsılıyor, koltuğun üstünde ileri geri hareket ediyordu. Zevkten uçmuştu sanki. Ama aynı anda daha da büyük bir zevkin pençesine düşmek üzere olduğunun farkındaydı.
O kocaman sik, yavaş yavaş giriyordu içine. Amının yırtılacakmışcasına açıldığını hissediyordu. Sanki bütün duyuları, amının şişmiş dudaklarında toplanmış gibiydi. İçine giren o dev Arap yarrağınin üstündeki tüm damarları, hatta kıl diplerini bile hissedebiliyordu.
Aldığı zevk, artık giderek şiddetli bir baş dönmesine dönüşmüştü. Arap içine soktukça, tüm uçak dönüyordu sanki. Sonra adamın sert karnının yumuşacık kalçalarına yapıştığını fark etti. Hepsini almıştı işte içine. Bu ona müthiş bir zafer duygusu verdi. O bakarken bile içini titreten kocaman Arap yarrağıni, sonuna kadar almıştı içine.
Sonra Arap onu sikmeye başladı.
Hareketleri son derece yumuşaktı şimdi. Kalçalarını geriye çekerken yarrağıni neredeyse en ucuna kadar çıkarıyordu Sema’nın amından. Sonra da tekrar ve en dibine kadar sokuyordu. Bu öylesine müthiş bir duyguydu ki, üçüncü sokuşunda tekrar belini getirdi Sema.
Böyle giderse ipin ucunu kaçıracağından emindi. Artık hareketlerini ve çıkardığı sesleri de kontrol edemediğinin farkındaydı. yarrağıldiğini çevresindeki diğer yolcuların anlamaması için dikkat etmeye bile boşvermişti.
Ağzından kaçan derin ve oldukça sesli inlemeyi farkedip gözlerini açtığında, yan koltuktaki Asyalı’la göz göze geldi. Çarpılmış bir yüzle onları seyrediyordu Asyalı. Çekik gözleri alev alev yanıyordu.
Sema, büyülenmiş gibi, öyle kalmıştı. Gözlerini Asyalıunkilerden ayıramıyordu. Sanki ikisinin gözleri arasında binlerce voltluk bir elektirik akımı varmış gibiydi. İçine girip çıkan o kocaman Arap yarrağınin verdiği zevk, Asyalı’un içini yakan gözleriyle birleşip, yüzlerce kez büyümüştü. Bir daha getirdi belini. Hemen peşinden de bir daha.
Sonra Arap içinde fışkırtmaya başladı. Sanki bir yanardağın patlaması gibi bir şeydi bu. Amının en dibinde, rahminin ağzında fışkıran bir erkeğin tohumları değil de, sıvı ateşti sanki. Karnının içinde bir top mermisi patlamış gibi oldu. Gözleri hala Asyalı’un gözlerinde, kendinden geçti.
Kendine geldiğinde ilk gördüğü şey, yine Asyalı’un gözleri olmuştu. Hala alev alevdiler o çekik gözler. Sonra başını çevirip Arap’a baktı. Gevşemiş, kaykılmış oturuyordu adam. Gözleri açıktı. Entarisinin eteğini hala indirmemişti. O saatlerdir aklını başından alan ve sonunda içine girip tohumlarını rahminin ağzına püskürten kocaman Arap yarrağı, yarı inmiş, ama hala kocaman, tüm heybetiyle meydandaydı.
Sonra tekrar Asyalı’a baktı Sema ve onun pantolonunun önünü açarak yarrağıni dışarı çıkarmış olduğunu fark etti birden. Arap’la karşılaştırıldığında küçücük kalıyordu yarrağı. Ama dimdikti ve taş gibi sert olduğu belliydi. İçini yeni bir yarrağılme isteği kaplayıverdi o anda.
Hafifçe eğilip uçağın içini kontrol etti. First Class’ı arkadan ayıran perde kapalıydı. Bölümdeki herkes de uyuyordu. Aklına geleni yapmaya karar verdi o anda. Gerçi biraz riskli olacaktı ama öylesine büyük bir istek duyuyordu ki, hiç bir şey umurunda değildi.
Elini uzatıp Arap’ın yarrağıni okşamaya başladı. Am suları ve bellerle sırıl sıklam ıslak ve alabildiğine kaygandı sik. Hemen de sertleşmeye başlamıştı. Elini çekip ayağa kalktı. Yüzü Arap’a dönüktü. Sonra dizlerini dayayıp koltuğun üstüne çıktı ve az önce içinde fışkırıp onu deli eden kocaman Arap yarrağıne doğru eğildi.
Dudakları bir eliyle dibinden kavradığı yarrağın kocaman başına yapışıverdiler. Kendi am sularıyla adamın bellerinin birbirine karışmış tadını dilinde hissediyor, burnuna dolan kokular, başını döndürüyordu. Kalçalarını elinden geldiğince havaya dikmişti.
Tam koltuğun kenarındaydı kalçaları. Eteği beline kadar sıyrılmıştı. Yeni yarrağılmiş amıyla küçük pembe göt deliğini, Asyalı’un neredeyse gözüne soktuğunu biliyordu. Bilmek ne kelime, buna uğraşıyordu.
Başı hareketlendi ve o koca Arap yarrağıni, ağzına sokup çıkarmaya başladı. Yarısına kadar bile alamıyordu ağzının içine o koca allameyi. Akıl almaz bir hızla büyüyüp, az önce amına girdiği zamanki boyuna ulaşmıştı sik. Bundan aldığı zevk, kendini Asyalı’a göstermenin verdiği zevkle birleşiyor ve başının dönmesine neden oluyordu.
Birden kalçalarında dolaşan elleri hissetti. Başını hafifçe çevirip baktı. Ayağa kalkmış, ara koridorda arkasına geçmişti Asyalı. Çekik gözleri kalçalarına kitlenmiş gibiydi. Sonra Arap’ın da olup biteni seyretmekte olduğunun farkına vardı. Bu daha da heyecanlanmasına neden olmuştu.
Asyalı birden parmağını amına sokunca, tüm vücudu titredi. Vıcık vıcıktı amı. Az önce yediği Arap yarrağı nedeniyle iyice gevşemişti. Sonra parmağını oradan çıkarıp götüyle oynamaya başladı Asyalı. Birden kendini şiddetli bir elektrik akımına tutulmuş gibi hissetti Sema. Sonra yeniden amına döndü parmak. Oradan da tekrar götüne.
Artık niyeti belli olmuştu Asyalı’un, Götünden sikecekti onu. Amından aldığı kaygan sıvıları sürerek, o küçük pembe deliği buna hazırlıyordu şimdi. Sema, heyecandan ölecek gibiydi.
Asyalı’un parmağı götüne girdiğinde bayılacak gibi oldu. Dudakları o kacaman Arap yarrağınin çevresine vantuz gibi yapıştılar. Hırsla emerken, beli geliverdi. Götünün, içindeki parmağı bir mengene gibi sıkıştırdığını hissediyordu.
Vücudu gevşediğinde, parmak kayarak çıktı içinden. Bir kaç saniye sonra da, Asyalı’un yarrağıni hissetti orada. Götü bir çiçek gibi açılıyor, o küçük ama çelik gibi sert yarrağın biran önce içine girmesi için yalvarıyordu sanki.
Sonra bastırmaya başladı Asyalı. Yağ gibi kayıyordu götüne. İki elini uzatıp Sema’yı belinden tutmuştu. Sonunda Asyalı’un taşakları, amının şişmiş dudaklarına yapıştılar. Dibine kadar geçirmişti.
Asyalı, yumuşak hareketlerle götünü sikmeye başladığında, Sema zevkten çıldıracağını sandı. Götü, et yiyen bir bitki gibi sarmıştı içindeki yarrağı. Asyalı her dibine kadar geçirişinde onu ileri itiyor ve ağzındaki Arap yarrağınin biraz daha girmesine, gırtlağına dayanmasına neden oluyordu. Tekrar geldi beli. Sonra bir daha ve bir daha.
Şimdi üçü de, yakalanma korkusunu tümüyle unutmuş gibiydiler. Asyalı durmadan pompalıyor, yarrağıni götüne sokup çıkarıyordu. Arap da iki eliyle başını tutmuş, ağzını yarrağıyordu. Hem de hırsla yarrağıyordu.
Gerçekten ve kelimenin tam anlamıyla, bulutların üstündeyken, daha da bulutların üstüne çıkmış gibiydi Sema. Onbin metre yükseklikte, tıkabasa dolu bir uçağın içinde, hiç tanımadığı, ismini bilmediği, hatta tek kelime bile konuşmadığı bir Arap’la bir Asyalı tarafından, aynı anda, götünden ve ağzından yarrağıliyordu. Öyle büyük bir zevkti ki bu.
Ağzının içindeki Arap yarrağı birden patladığında uçtuğunu sandı. O kocaman sik kasılıyor, üstündeki küçük delikten fışkıran beller, sanki onu boğmak istermiş gibi gırtlağına doluyordu. Hırsla emmeye başladı. Bir damla bile kalmasını istemiyordu Arap’ın içinde.
Sonra vücudu kasılıverdi. İçinde bir top patlamış gibi oldu. Götü, içindeki Asyalı yarrağıni koparacak gibi sıkıştırıverdi. Ve bu da, Asyalı’a yetti. Küçük bir hırıltı çıktı çekik gözlü adamın ağzından. Götünün içindeki yarrağın de fışkırmaya başladığı hissetmek ise Sema’ya yetti. Müthiş bir gücün onun tutup havalandırdığı duyguSema kapılarak, bilincini yitirdi.
Tekrar kendine geldiğinde, pencereden güneşin parlak ışıkları doluyordu uçağın içine. Arap da Asyalı da buna rağmen uyuyorlardı. Hostesler ayaklanmışlar ve kahvaltı servisine başlamışlardı. Birazdan Singapur’a ineceklerdi. Koltuğunda kımıldadığında, kasıklarındaki yapışkanlığı hissetti. Yerinden kalkıp tuvalete yöneldi. İnmeden önce biraz temizlenmesi, kendine çekidüzen vermesi gerekiyordu.
Böylesine güzel bir uçak yolculuğundan sonra, yeni maceralar için, güzel ve taze olmak istiyordu.

Sekreterimi ve Türbanlı İş Arkadaşını Siktim



 Ben büyük bir imalathanede genel müdürlük yapıyorum. İmalathanenin idari yeri farklı merkezde olduğundan imalathanede pek bulunmuyordum. Bulunduğum yerde bir sekreterim ve diğer bölümde de muhasebeciler vardı. Sekreterimi ve Türbanlı İş Arkadaşını Siktim
İmalathanede Tuğçe hanım, girdi çıktı ile ilgili işlerin sorumlusuydu. Tuğçe 25-26 yaşlarında tesettürlü ama başını açtığında harika sarı saçları olan mavi gözlü modern kendi halinde hanım hanımcık biriydi. Ama arada sırada giydiği uzun maksisi ile istediğinde ne kadar seksi olduğunu herkese gösterirdi. İnanın en açık kızdan bile daha seksi olurdu. Genelde patronun gelmediği zamanlar yada ortalıkta olmadığı zamanlar uzun maxisisinin üstüne dar streç kazağını giyer, iri göğüsleri yerlerinden fırlayacak gibi olurdu. Giydiği makxisisinin darlığından etek bacaklara yapışır götünün tüm kıvrımları olduğu gibi belli olur, tam da am hizasında kasıklarının çukurluğu belli olurdu. Patronu geldiğinde ise üzerine sade bir hırka giyer ve bütün seksiliği gider o hanım hanımcık kız geri gelirdi. Patronu olmadığı zamanlarda onu gördüğüm an deli oluyordum. Bana çok seksi geliyor, tuvalate gidiyor onu hayal ederek 31 çekiyor, boşalmam uzun sürdüğü zamanlarda ise cep telefonumdan siteye girip sex hikayeleri okuyor öyle boşalıyordum.
Benim sekreterim ise Tuğçenin tam aksine oldukça açık bir kızdı. Özellikle odama girdiğinde çıkarken kapısını açık bırakır, masasına oturmadan evvel mutlaka yere bir şeyler düşürür ve devamlı bana mini eteğinden bacaklarını açar o gün hangi iç çamaşırını giyindiğini gösterirdi. Ben ise onun bu tarz isterik hareketlerini görmezden gelir, iş yerinde bu tarz ilişkilerin olmasını uygun bulmazdım. Neyse çok uzattım sanırım.. Bir gün elemanlardan biri geldi. Sekreterimin odasında oturdu, eleman genç tarz bir tipi vardı. Biraz işten güçten konuştular. Ben o ara lavaboya gitmek için odamdan çıktım. İşimi görüp geri döndüğümde muhabbete o kadar dalmışlardı ki benim odaya girdiğimi farketmediler bile.  Odanın kapısı camdı. Kapı camdan ama buzlu olduğundan sekreterin odasını flu da olsa görebiliyordum. Sekreterim biraz sonra ayağa kalktı. Siluetinden belli oluyordu. Sekreterim kalktıktan sonra elemanda ayağa kalkınca birden bütün dikkatimi onlara vermeye başladım. Ben onları seçebiliyordum ama camın yapısı itibari ile onlar benim içeride olduğumu göremiyorlardı. Cama bakarken onların beni görmeleri imkansızdı. Ora ne yapıyorlar bunlar derken sekreter ile elemanın vücutları birbirine yapıştı. Ayaktaydılar. Biraz daha dikkatli bakınca sağa sola oynayan kafalardan öpüştüklerini anladım. Eleman kızı resmen öpüyordu. Ben şaşkınlık içinde onları izlerken, sekreterim bluzunu çıkardı. Elemanın kafasının sekreterimin memelerine doğru indiğini görebiliyordum. Benim sekreter resmen memelerini emdirmeye başlamıştı. Olanı biteni olduğum yerden çok zor seçebiliyordum. Yerimden kalktım ve cama doğru sessizce yaklaştım. Onları daha rahat görebileceğim ve camın buzlu olmayan kolonun kenarına doğru gelip bir yandan onları izliyor bir yandan da ne konuştuklarını duymaya çalışıyordum.
Benim sekreter elemanın saçlarını kavramış memelerine bastırıyor bir yandan da elemana “em onları morart her yerlerini ısır. ohhh… o müdürüm olacak ibne neler kaçırdığını anlasın” dedi. Eleman önüne sunulan bu iki iri memeyi emmiyor adeta sömürüyordu. Uçlarını dudaklarının arasına almış arada dişleri ile ısırıp çekiyor, arada dili ile uçlarını deri şekilde yalıyor, elleri ile sıkıyor okşuyordu. Olduğum yerden ve neredeyse 5 cm lik bir camdan olanı biteni rahatça görebiliyordum. kız daha çok cama doğru gelip masaya yanaştı. Mini eteğini yukarı kaldırıp iç çamaşırını, eli ile kenara çekip amını olduğu gibi ortaya çıkarttı. Bir elini üzerine atıp aşağı yukarı yavaşça okşayarak, dudaklarını büzülmüş bir şekilde “ohhh.. bunu da memelerim gibi yalamak istermisin” diye elemana sordu. Eleman cevap vermedi karşısına geçip önünde eğildi ve  sekreterin külotunu aşağı indirdi. Sekreterimin bacaklarını baldırlarından kavrayıp amını iyice ortaya çıkardı ve sabırsızlıkla yalanmayı bekleyen o amcığına yumuldu. Sekreterim elamanın amını yalaması ile başını geriye atmış inliyor arada sesini yükseltip “ohh.. yala.. gezdir dilini  içerde..oh ye beni.. yemeyenlere inat olsun” diye inliyordu. Eleman biraz sekreteri biraz yaladıktan sonra ayağa kalktı ve pantolonu ile şortunu indirdi. Arkası bana dönüktü.. Sekreterim hemen önünde eğildi ve elemanın sikini yalamaya başladı. Arada kafasını elemanın kasıklarına bastırıyor, sonra kafasını hızla çekiyor, hızla elemanın sikini sıvazlıyordu.“Sikemeyen ibnelere inat sik her yerimi bu yarrakla… del dağıt parçala…” dedikten sonra hızla ayağa kalktı ve masaya yaslanıp elemanın arkasına geçmesini bekledi. O zaman elamanın sikini daha net görebiliyordum. Normal bir siki vardı. 15-16 cm kadar. Benim sekreter domalmış vaziyette eteğini yukarı sıyırdığın da, eleman sekreterin arkasına geçip kalçalarına kasıklarını yapıştırdı.
Eleman sikini sekreterin amına sürtmeye başladı. Benim sekreter “amıma değil arkama yerleştir” dedi. Eleman sikini çekip eline tükürdü ve kalçasından kavrayıp sikini dediği yere yerleştirdi. Yavaş yavaş bastırıyordu. Evey eleman benim sekreteri götten sikiyordu. Komple geçirip git gele başladığında sekreterim hafiften doğruldu. Eleman yerleştirdikçe “şak, şak, şlop şlop” sesler çıkıyordu.  Duyduklarım, gördüklerim karşısında sikim dimdik olmuştu. Aramızda bir cam vardı ve eleman benim sekreteri götten çatır çatır sikiyordu. Bir süre sonra sekreter masadan ayrılıp cama doğru gelmeye başladı. Hemen kenara çekilip beklemeye başladım. Sekreterim, onları izlediğim camın kenarına gelmiş, bir elini cama, diğer elini kolona yaslamış, eleman kaldığı yerden girip çıkmaya devam ediyordu. Sekreter iyice cama yaslanmış, suratını cama yapıştırmış, nefes alıp verdikçe camda buğu yapıyor, araladığı bacaklarından amının her ayrıntısını net bir şekilde görebiliyordum. Eleman göte kökledikçe sekreterin amcığının dudakların arasından zevk sularını bile grebiliyordum. Olduğum yerden eleman sekreterin götüne boşalana kadar izledim. Eleman boşaldığında benim sekreter de sarsılıyor elini amına atmış dizlerini aşağı yukarı yavaşça oynatıyor birlikte aldıkları zevkin tadını çıkartıyorlardı.
Eleman benim sekretere “senin götün Tuğçeden daha mükemmel, daha dar” dedi. Duyduğum ana yutkundum öylece kalakaldım. Tesettürlü, seksi ama oldukça hanım hanımcık bir kız olan Tuğçenin böyle bir şey yapacağına ihtimal dahi vermiyordum. Benim sekreter elemana “Hem böyle diyosun, hem de Tuğçeyi de sikmekten vazgeçmiyon” dedi. Eleman benim sekretere gülerek “eeee vereni sikerler kızım” dedi. Sekreter üzerini düzeltirken elemana “nah sikerler amına koyim.. sikseler di müdür sikerdi. bir çırılçıplak karşısına çıkmadığım kaldı ibnemidir nedir bir türlü yanaşıp sikmiyor” dedi. Eleman “siktiret, ibne belli ki yada siki ufak.. sikebilseydi Şengül ablayı sikerdi.  Kadın yaraksızlıktan kimbilir kimlere veriyo”dedi. Bu konuşmaları sessizce konuşsalarda rahatça duyabiliyordum. Şengül hakkındaki lafları duyunca yutkundum. O nerden biliyordu ki Şengül ile aramda olan biteni. Eleman da toparlandıktan sonra çıktı odadan. Sekreter de peşinden tuvalete gidince bende yerimden kalktım kapıyı aralık bıraktım ve masama oturdum. Sekreterim geldiğin de beni içerde görünce “çay, kahve birşey istermisiniz” diye sordu. Ben de “istemez, istemez” diyerek oralı olmadım.
Ertesi gün yemeğe çıkarken sekreterin yanındaki koltuğa oturdum  ve “dün eleman ne istiyormuş.. Gerçi sonrası baya bir samimi haldeydiniz,   o kadar özel olan konuyu da açıkça merak ettim..” dedim. Gülerek cevap verdi “Eleman işten çıkıcakmış, bende sorun  ne diye sordum, sonrada çıkmaması için onu memnun ettim sadece.. olan bu” dedi. Böyle açık açık söylerken bana doğru yaklaşmıştı. Bende “vayy..  Farklı bir işe bağlama yöntemi, hem motivasyonuda artmıştır” dedim. Sekreterim “yoksa gördünüz de o yüzden mi geri gelmediniz” diye sordu. Bende “lavabodan geri geldiğim de sizi öpüşürken gördüm. Açıkçası işinizin bitmesini koridorda baya bir bekledim. Kapı aralıktı. Siz toparlanırken tam giriyordum odaya konuşmalarınızı da duydum. Hadi elemana burda kendini siktirmen neyse seni az çok biliyorum ama Elemanın Tuğçe ile ilgili söyledikleri beni oldukça heyecanlandırdı” dedim. “Tuğçe ile ilgili söyledikleri seni neden heyecanlandırdı ki” dedi. Bende “Açıkçası o kadar güzel ve hanım hanımcık bir kızın ve hatta tesettürlü bir bayanın böyle şeyler yaptığını duymak şaşırttı beni. Sanırım ondan dolayı heyecanladım”dedim Oda gülerek “aaa… Tuğçe abla.. o var o.. O ne fındık kırandır o.. sen bilmezsim ama ordaki atölyenin bütün gençleri onun tadını bilir” dedi. “hadi yaa.. o kadar da değil artık” dedim. “Aynen o kadar işte. Tuğçe abla o kadarsa ne verecen bana” dedi. “Sen ne istersin” dedim. Biraz düşündükten sonra “Sen bana bi gümüş saat al seni onu bi elemanla iş üstünde olduğunu ispatlayayım” dedi “Nasıl olacak o” dedim “Sana izlettiricem” dedi. Heyecanlanmıştım yine. “Sen bunu ayarla ben hemen saatini alırım” dedim. “Tamam.. sen saati bu gün al istersen.. ben sana haber vericem” dedi.
O gün eve giderken bir saatçiye uğradım ve güzel bir gümüş saat aldım. Ertesi gün yine yemek paydosundan önce odamdan çıktım ve saati masaya koydum. “Ben saati aldım, hadi sıra sende” dedim.  Sekreterim saati kutusundan çıkarttı ve “Çok güzel tam istediğim gibi. Ben sana haber vericem ama bu güzel saat için bir teşekkür öpücüğünü hakkettin, tabi ibne falan değilsen” dedi.  Yüzüne baktım ve kalkıp kapıyı içeriden kilitledim. Yanına gelip eğildim ve bir elimi saçlarına atıp dudaklarına yumuldum, diğer elimle de memelerini okşamaya başladım. Dudaklarımı çekip memelerini okşamaya devam ettim. “bunu sen istedin. Erkekliğime laf söyletmem” dedim. Kendini bırakmış gömleğinin içinden memelerinin uçlarını sıkıyordum. Bacaklarıma sarılmış kafasını kasıklarıma bastırıyordu. Elimi yavaşça bacaklarına atıp gezdirmeye başladım. Yukarı doğru baldırlarının arasından külotunun üstünden amını okşamaya başladım. Amının ıslaklığı iç çamaşırına bulaşmıştı. Elim ile hissedebiliyordum. Parmağımı amının altına doğru itip amının dudaklarının arasında gezdirmeye başladım. Ben gezdirdikçe inliyor elini sikimin üzerinde gezdiriyordu. Elimi yukarı çekip kasıklarının üzerinden iç çamaşırına doğru sokmaya başladım. Kendini ileri doğru itmeye başladığında amını tamamen avuçlamıştım. İyice ıslanmıştı. Parmağımı amının arasına doğru sokup ileri geri oynatmaya başladım. İnlerken kemerimi açıp aşağı indirdi ve iç çamaşırımın üzerinden sikimi okşamaya başladı. Ben amıyla oynarken birden iç çamaşırımı aşağı indirdi. Sikim tam canlanmamıştı henüz ama dünkü elemanın sikinden daha büyüktü. Sikimi kavrayıp sıvazlamaya başladığın da“ooovv hiç fena değilmiş yaa” dedi. Bende” sen bi canlandır onu bir de öyle bak bakalım” dedim. Güldü ve sikimin başını ağzına alıp yavaş yavaş emmeye başladı. Sikimi emdikçe canlanıyor ağzında büyüyordu. Bir süre sonra ağzına sığmamaya başladı. Zorluyo köklüyor ama alamıyordu. Bir süre emdi yaladı sikimi, taşaklarımı ağzına aldı emdi, iyice kıvama geldim yerinden kaldırdım domalttım arkasına geçtim, kalçalarını araladım iki deliğide öylece girmemi bekliyordu. Sikimi amına sürtmeye başladım, aşağıdan yukarı  götüne getiriyor deliğine bastırıyor, sonra çekip aşağı amına sürtüyordum. Ben böyle sikimi gezdirirken oda “Mmmmm, soksana artık, ister öne ister arkaya sok onu istiyorum içimde, sik nerdenn istersen sik, ohhh” diye inliyordu. Tam sokacakken birden koridordan gelen ayak seslerini duydum. Durup dinlemeye başladım o ara ayak sesleri yaklaşmaya başlayınca hemen toparlandık. Üzerimi giyinip hemen dış kapının kilidini açtım. Kapıyı aralayıp ben yemeğe gidiyordum diyecektim ki kapının önünde Tuğçe yi görünce öylece kalakaldım.
Kapıdan çıkıp hemen lavoya girdim bi 5 dk sonrada geri dönüp odama geçtim. İçerde bişeyler yapıyormuş gibi yapıp onları dinlemeye izlemeye başladım. Tuğçe ile sekreterim konuşmaya başladı o ara bana da uzaktan bir selam verdi bende karşılık verdim ve pc de bişeyler yapıyormuş gib davranmaya devam ettim. Sekreterim ile Tuğçe bir süre işten daha sonra konuyu sekse getirip sexten muhabbet etmeye başladılar. Sekreterim Tuğçeye yaklaşıp benim duyabileceğim şekilde kısık bir sesle kikirdeyerek “Bişi diycem en sonunda müdürü baştan çıkartmayı başardım” dedi. Yerimden kalktım ve yine cam kenarına doğru geldim. Sessiz sessiz konuşuyor kikirdeyip gülüyolardı. Tuğçe sekreterimi dinledikten sonra “ben o adamın performansını gerçekten merak ediyorum. Acaba söylendiği kadar kötümü” dedi. Sekterim sen nereden biliyorsun bakiim bunları diyince Tuğçe’ de “ee Elemanın biri var o Şengül abladan öğreniyor” dedi. Tamamen şok olmuştum. Sekreterim ile elemanın sevişmelerini izlerken de eleman buna benzer laflar söylemişti. O zaman konuşulanlara aldırmamıştım ama demek ki ortada ciddi ciddi konuşulan bir şeyler vardı. Oysa ki Şengül ile sex hayatımız gayet iyiydi. Karımı istediğim zaman sikiyordum ve onu da mutlu ediyordum ama ille de peş peşe 3-4 posta olacak diye bir şart yoktu. Evliydik ve önümüzde uzun bir hayat vardı. Bundan dolayı acelemiz yoktu. Azdığım zaman rahat rahat sikiyordum işte. Ama bunu konunun burda konuşulması oldukça garipti.  Birden elemanın sekreterimi sikerken söylediği laflar geldi aklıma. Acaba gerçekten karımı siken birilerimi vardı? O an içime bir kurt düşmüştü. Bunları düşünürken Tuğçe sekreterimin yanından kalkıp kendi bölümüne gitti. Tuğçe gidince sekreterim kapıyı kapatıp yanıma geldi ve önümde eğilip tekrar sikimi uzun uzun yalamaya devam etti. Bıraktığım pozisyona getirip yine amının ve götünün üzerinde sikimi gezdirip önce götünden sonra amından 1 saatden fazla bir çok pozisyonda siktim.
Aradan birkaç gün geçti. Ay sonlarında Tuğçenin yanına giderdim. Hesapları karşılaştırır kontrol ederdik. Bu zamanlarda işten kafamızı kaldırmadığımız için genelde kapı açık olur ama etrafta kimse olmazdı. Bazı zamanlar patron büyük yazıhanede olurdu bundan dolayı da bizle pek ilgilenmezdi. O gün patron yoktu il dışına çıkmıştı. Tuğçe’ de üzerine dar bir gömlek giymişti. İri memeleri gömleğin düğme aralarından bile taşıyor kaçamak bakışlar ile süzüyor döndüğü zamalarda yan taraftan meme kenarları bile görünüyordu. Arada Tuğçe bana “bakıyorum da sekreterin ile aran gayet iyi” dedi. Bende “Ne de olsa sekreterim. iyi olması gayet normal” dedim. oda “orası öyle, ama oda az oynak değil yani” dedi. Bende “Güzel ve alımlı bir genç kız. Ayrıca onu bağlayacak bir durumda yok bundan dolayı oldukça serbest kız o kadarı da normal” dedim. Konu yavaş yavaş değişmeye başlamıştı. Ben sekreterim için böyle söyleyince bana “bende genç bir kızım, peki sizce benim için ne kadarı normal”dedi. Bende “Evet sende genç ve güzel bir kızsın.. Ama sekreterim ile kıyaslayacak olursam o senin eline su bile dökemez” diye cevapladım. Tuğçe “Hayır. soruma cevap vermedin. peki başka türlü sorayım.. ben mi yoksa sekreterin mi bir erkek tarafından daha çok beğenilir” dedi. Böyle sorunca bende “vallahi ben erkeğim bana senin ile onun arasında bir seçim yapman gerek derseler ben seni tercih ederim ” dedim. Gülümsedi. Tam o arada masa telefonu çaldı bir elemanla ilgilenmek için odadan çıktı ve çok geçmeden gelip kapının eşiğinde durdu. Eleman ile bişeyler konuşuyorları. Gözüm Tuğçeye takılmıştı. Dışardan vuran güneş eşikten süzülüyor, Tuğçe de eşikte durduğunda astarsız ve ince ipekten olan maksi eteğinin içi olduğu gibi belli görnüyordu.  Harika bir manzara izliyordum. Bacaklarının tüm kıvrımları  bacak kıvrımları belli oluyordu. Elemanı gönderip bana doğru yürümeye başladığın da gözlerimi eteğinden alamadığım farketti ve bana “eteğimde bir şey mi gördün neden öyle dikkatli bakıyorsun” diye sordu. Bende gülerek cesaretimi topladım ve “Bir şey göremedim zaten. Acaba görebilirmiyim diye bakıyodum” dedim. Tuğçe “ne görmeyi umuyordun ki” dedi. Bende “geçenki elemanın gördüklerini” dedim. Ben böyle söyleyince bir an panikler gibi oldu “Hangi eleman, kim ne görmüş ki” dedi. Bende “Şu an görmek istediklerimi”dedim. Koltuğuna oturdu ve yüzüme bakıp “ne biliyorsun”dedi. Bende “benim sekretere anlatıyordu konuşurlarken kulak misafiri oldum. O zaman duyduklarıma inanmadım” dedim. Kendini geri çekip “Ne duydun da inanmadın?” dedi. Bende “bir erkek ve bir kadın etrafta kimse yoksa ikisi de ateşli ise neler yaparlarsa onu” dedim. Oda gülerek “ne yapacaklar ki.. Mesela bizim de şartlarımız aynen bahsettiğin duruma uyuyor biz neler yapıyorsak onu yapıyolardır” dedi. Bu şekilde cevaplayınca yerimden kalktım, yanına gittim, elimi gömleğinin içine doğru sokup sütyeninin içinden memesini avuçladım ve yüzüne doğru yaklaşarak “Hayır işte bunu yaparlar” dedim. Tuğçe elimin üstüne elini koydu ve “Mmmm… böyle mi yapıyolarmış yoksa” dedi. Tuğçe böyle söyleyince ben daha çok avuçlamaya başladım. Yavaştan yanaklarından küçük öpücükler almaya dudaklarına doğru öperek yaklaşmaya başladım. Oda dudaklarını dudaklarıma doğru çevirdi ve birbirimizi öpmeye başladık. Dudaklarımız birleşip dillerimiz dans etmeye başladığında diğer elimide memesine atmış okşamaya başlamıştım. Tuğçeye uzun zamandır hayrandım ve dudaklarını öpmeye başladığımda o kadar heyeycanlanmıştım ki dudaklarına bastırarak öpmeye başlamışım. Tuğçe birden dudaklarını kurtararak  “az yavaş yahu boğacaksın beni” dedi. Yanında ayrılıp kapıyı kapattım ve içerden kilitledim. Yanına tekrar yaklaşıp bana bakan o mavi gözlere odaklandım ve etli dudaklarından bir öpücük alıp “dudakların çok güzel öptükçe öpesim geliyor” dedim. Tekrar dudaklarımızı birleştirdik, içerde dillerimi dans ediyordu yine. Arada dudaklarımızı ayırıyor dillerimizi birbirine vuruyorduk. Gömleğinin düğmelerini açmış memelerini tamamen ortaya çıkartmıştım. Dillerimizi birbirine değidirirken memelerini avuçluyor uçlarını sıkıyordum. Tuğçede elleri ile boynumu okşuyor omuzlarımda gezdirip arada saçlarımı kavrıyordu. Elini yavaş yavaş  aşağı indirip önümde gezdirmeye başladı. O gün dar bir boxer giymiştim. Eli ile kasıklarımı baldırlarımı yokluyor sikimi arıyordu. Bulamayınca doğrulup kemerimi çözdüm ve pantolunumu boxer ile aşağı sıyırdım. Tesettürlü güzel bir kızın önünde soyunmuştum ve uzun zamandır fantazilerimi süslediği için sikim hemen ehemen tamamen kalkmıştı. Tuğçe sikimi görünce alt dudağını dişlerinin arasına alıp bıraktı. Eli ile sikimi tuttuğunda sikim tamamen kalkmıştı. Bir kaç kere ileri geri sıvazladıktan sonra ağzını yaklaştırdı ve o seksi dudaklarının arasında sikimin başını gezdirmeye başladı. Kendimi koyvermiştim artık. Kafasını öpüp dudaklarının arasında gezdirirken yavaş yavaş aşağı inerek hepsini ağzına almaya ve içine çekerek emmeye başladı. O kadar güzel emiyordu ki kendimi o kadar kasmama rağmen dayanamadım ve birden ağzına patladım. Ben ağzına döllerimi attırırken dudaklarını sikimden çekmemiş eli ile alttan hızlı hızlı sıvazlayarak yaşadığım zevki taçlandırıyordu. Fışkırtmalarımı bitirdiğimde onun ağzı boştu ve hepsini yutmuştu. Ben boşalınca hemen toparlandık. Tuğçe gözlerimin içine bakıyordu. Erken gelmiştim ve onun doymamış gibi bir hali vardı. Üzerini düzeltti odanın kapısını açıp dışarı çıktı, koridordan atölyeye geçip dolaştı. Ben onu izliyordum. Güneşin vurduğu yerlerden geçerken yine görünüyor gömleğinin açık bıraktığı düğme aralarından da iri memeleri yandan fışkırıyordu. Tuğçe atölyede dolaşırken geçtiği yerlerde, erkeklerin ona baktıklarında verdikleri ilk tepki önlerinin kabarması oluyordu. Atölyede biraz dolaşıp işçiler ile bir şeyler konuştu sonra tekrar odaya geldi.
Yanıma yaklaştı gülerek ve “işçilere çalışmaları için biraz motivasyon verdim” dedi. Bende “evet oldukça harika bir motivasyon şekli. Elemanlar oldukça şanslı” dedim. Sandalye de oturuyor ona bakıyordum, içeri girerken kapıyı kapatmadı sadece üzerine vurdu. Kapı tam kapanmadığı gibi biraz da aralıktı önümde durdu. Beline sarıldım kalçalarını avuçlayıp okşayıp sıkmaya başladım. Bana bakıp ellerini saçlarıma götürdü ve “Doymadın mı bakiim” dedi. “Sence doymuş gibi mi duruyorum” dedim. Belinden tutup üzerime doğru çektim ve kucağıma oturttum. Tekrar dudaklarına yumulurken bu kez daha rahat davranıyordum. Elimi gömleğinin içine sokup memelerini avuçladım. Ben memelerini avuçlarken oda bana sarılmıştı. Alttan kalçalarını üstten memelerini okşuyordum. Kucağımdan kalktı ve ayakta eteğini yukarı kaldırdı. Eteğini kaldırırken harika bacaklarına bakarak etek ile birlikte gözlerimde yukarı çıkıyordu. Eteği beline kadar kaldırınca altına iç çamaşırı giymediği ortaya çıktı. Kılsız taptaze amı önümdeydi ve o kadar güzeldi ki öpülmeden bırakılması gerçekten haksızlık olurdu. Bende o tatlı amcığa hemen yumuluverdim. Yaladım içine dilimi soktum. İçini yalarken sularını emdim. Tuğçe amını yalarken bir yandan inliyor bir yandan “ya hayatım daha doymadın mı”  diye sorunca bende “bu kadar harika  bir amcığa doyulur mu” dedim. Tuğçe kendini çekip “Bana bak o amcığa daha hiç girilmedi ona göre. Gerdek günün bekliyor. Sakın ordan sikeceğini falan düşünme”dedi. Bende “Bu amcığa kıyılır mı hiç.. Bu kadar güzel bir amcık sadece yalanır emilir öpülür, illa sikilicekse bu amcık bir güzel yalandıktan sonra arkasına geçilir ve diğer delik sikilir” dedim. Tekrar amını ağzıma dayayıp “sen galiba sikmeden doymayacaksın anlaşılan.. Yala o zaman sonra illa da sikecem dersen bakarız bir çaresine” dedi. Bacaklarını iyice aralayıp o taptaze amını alttan yalamaya başladım tekrar. Elimi kasıklarına atıp parmağımı kasıklarında gezdirip amının çizgisinin başladığı yere getirdim ve hafiften yarığından içeri sokup oynamaya başladım. Parmağımla bastırırken dilimi de amının dudakları arasında gezdiriyordum. Tuğçe elleri ile saçlarımı okşuyor inliyordu. Çok geçmeden birden inlemelerinin şiddeti artmaya başladı. Ayağını kaldırıp sandalyenin kenarına koydu ve dizini indirip kaldırmaya başladı. Dilimi amında hızlı hızlı gezdiriyor aynı şekilde parmağımla da hızlı hızlı oynuyordum. Birden saçlarıma asılıp kafamı kasıklarına bastırmaya başladı. O an amından akan suları dudaklarımın kenarından akıyordu. Sikim tekrar kazık gibi olmuş boxerimin içinden çıkmış kemerime değiyordu. Sandalyeden kalktım ve koltuğa geçtim. Kemerimi çözdüm ve boxerim ile birlikte pataşonumu aşağı indirdim. Tuğçeyi belinden tutup çevirdim kucağıma oturttum sikim göt deliğinin üstüne gelmişti ama girmemişti. Kendini kenara çekip elini amına getirip ıslaklığını eliyle götüne sürttü daha sonra eline tükürdü sikimi sıvazladı. Peşinden bende elime tükürüp sikimin başına sürdüm. Tekrar göt deliğine dayadım. Götü o kadar dardı ki zorlanınca üstümden biraz  kalktı sonra sikimi kavrayarak üstüne oturdu. Tek seferde üzerine oturmuş ve tamamen içine almıştı. inanılmaz harika bir şeydi. Ofisin kapıs aralıktı ve Tuğçe eteği beline toplanmış bir vaziyette kucağımda, sikim de götünün derinliklerindeydi. Kucağımda oturup kalkıyordu. Elimi tekrar önüne atıp amını avuçladım be okşamaya başladım. Tuğçe kucağımda daha hızlı zıplıyor, her seferinde sikim o daracık deliğinin içinde geziyor, zevkten dört köşe ediyordu beni. Kafasını çevirip tekrar dudaklarımı birleştiğinde bir elimi de memelerine atmıştım. Her şey muhteşemdi. 10 dk kadar oturup kalktıktan sonra daha fazla dayanamadım ve götüne bütün döllerimi boşalttım yine. Tuğçe hala kucağımdaydı ve sikim hala dimdik Tuğçenin götünde geziyordu. Kucağımdayken sikimi çıkartmadan Tuğçeyi çevirdim ve koltukta domalttım. Domalınca kalçaları daha güzel bir şekil de karşımdaydı. Artık iyice coşmuş seri bir şekilde sikiyordum Tuğçeyi. Spermlerim götünün kenarından amına doğru akıyor, iyice kayganlaşan deliğine daha hızlı girip çıkıyordum. Çok geçmeden ikinci defa boşaldığımda Tuğçe de götten aldığı zevk ile kendini kasıp kasıp bırakıyor arada titriyordu. İşimiz bittiğinde koltuğa yığılıp 10 dk kadar kıpırdamadan oturduk ikimizde. Tuğçe dudaklarımdan bir öpücük alıp “Harbi erkekmişsin, senin hakkında artık ibne diye düşünmeye başlamıştık, Şengül abla, senin gibi bir erkekten neden şikayet ediyor onu anlamış değilim, Gerçekten harika sikiyosun, daha öncekilerden çok daha fazla zevk aldım bu sefer, götümü siken hiç kimse bana bu kadar zevk vermedi”dedi.
Bende “sen her şeyin ile o kadar güzelsin ki senle evlenen adam inan bana bu dünyada cenneti yaşar”dedim. Kalktık üstümüzü düzelttik işimize geri döndük. Çalışırken aklıma kapıyı aralık bırakması gelince sordum “Tuğçe, içeri girdikten sonra neden kapıyı açık bıraktın”.. Tuğçe’ de “senin sekreter de gelecekti ama demek ki sizin orda bir sorun oldu ki gelemedi.. Şansına küssün artık” dedi. Bak sen şunlara diyip işimize devam ettik. O gün çalışırken bir kez daha ağzına boşaldım Tuğçenin. Bir kaç gün geçti Tuğçenin söylediklerinden sonra artık emindim. Karımı benden başkaları da sikiyordu. Bu durumu artık çokta önemsemedim. İş yerinde hem sekreterimi hemde patronun sekreterini sikiyordum. Bir ay kadar sekreterimi ve Tuğçeyi ayrı ayrı siktim. Biri açık seksi diğeri kapalı ve seksi… Daha sonra ofisim de ikisini de aynı anda siktim. Gerçekten muhteşem oldu. Birbirleri ile sevişirken karşımda iki tane harika kız vardı ki biri tesettürlü ve ikisini de yan yana domaltıp birini hem amından hem götünden, diğerini ise sadece götünden siktim. Herkese böyle bir şans diliyorum.

Uçakta nasıl sex yapılır?

Yapay Vajina (am) nasıl yapılır?

Bir jigolonun saati 250 TL!

Bir jigolonun saati 250 TL!

Kadınlarla para karşılığında birlikte oluyorlar. 30 yaşındaki bir kadına ayrı, 60 yaşındakine ayrı fiyat tarifesi uyguluyorlar


Her şey geçtiğimiz hafta başladı... Otomobilime binerken sileceğe şıkıştırılmış kartviziti alıp dikkat bile etmeden vitesin yanına attım. Birkaç gün sonra otomobilime binen bir arkadaşım kartın üzerini okuyunca, yüzüm bir hayli kızardı; çünkü kart bir jigolo servisine aitti. Daha önce Facebook’ta bu tür sayfalar olduğunu, jigololara oradan ulaşılabildiğini de biliyordum; bu konuda pek çok internet sitesi bulunduğunu da... Ancak, “kartvizitlisini” hiç görmemiştim. Yol boyunca benimle dalga geçen arkadaşımla birlikte kartvizitteki numarayı aradık; sonra bunun büyük bir sektör ve haber olduğunu görüp araştırmayı derinleştirdik...

İşte kadınlara para karşılığı şefkat göstermekten tutun da sekse kadar türlü türlü hizmetler veren erkeklerin anlattıkları... “Param var ama çok yalnızım”, “Kocam iktidarsız çok mutsuzum”, “Fantezilerimi sevgilime söylersem tektaş alma ihtimali sıfıra iner”, “Bir kere evlendim. Olmadı. Hayatıma bir adam daha sokmak istemiyorum...” Müşterisine gizli, mutlu ve tatmin olacağı seks vaat eden jigololara başvuran birçok kadın için fitili ateşleyen başlangıç cümleleri bunlar...

Peki her geçen gün sayıları biraz daha artan bu kadınlar ve adamlar kim? Jigoloların kapısını çalan kadınların büyük bölümünü dullar oluşturuyor; bir kısmı evli, bir kısmı da bekâr. Tek gerekçeleri de fiziksel yalnızlıkları değil. Yani jigololardan sadece seks talep etmiyorlar, işin içinde her zaman bir parça şefkat ya da kırılan gururun tamiri de yer alıyor. Son 10 yılda özellikle büyük şehirlerde yaşayan kadınların ihtiyaçlarını karşılayan jigololar arasında eczacı ya da bilgisayar mühendisi olan bile var. Aylık ortalama kazancı 2000 TL olan bu adamların bir kısmı için jigololuk ikinci bir iş. Ekonomik sıkıntılar yüzünden bu işi yapan evli jigoloların sayısının da hayli fazla olduğu konuşuluyor. Evli jigoloların eşlerine söylediği en gerçek yalan ise “Bu gece fazla mesai var. Gitmem gerek” oluyor.

Ücret yaşa göre değişebiliyor
* Birbirine yakın fiyat tarifeleriyle çalışan ajanslar, jigoloyla birlikte geçirilen saate ve müşterinin yaşına göre belirliyor ücretleri. Fiyatlar 150 ile 950 TL arasında değişiyor..
* Bireysel çalışan jigoloların farklı fiyat politikaları da var... Müşterinin yaşına göre para isteyen bazı jigololar 30 yaşındaki bir kadından bir saat için 150 TL alırken, 60 yaşındaki kadın için bir saatin bedeli 400 TL’yi bulabiliyor.
* Grup seks ücretleri ise daha dolgun. Bu tür ilişkilerde gecelik fiyat 700 TL, tam gün bedeli ise 1200 TL’ye ulaşıyor.
* Sadece İstanbul’da ihtiyaç halinde jigolo bulmak için kurulmuş 50’ye yakın ajans ve internet sitesi var.
* Profesyonel anlamda jigololuk yapanların sayısı 150 civarında. Merak veya kontör gibi “küçük ihtiyaçlar” için bu işi yapanlarla jigolo nüfusunun 1500’ü bulduğu tahmin ediliyor. * Jigololar, sağlık raporu isteyen müşterilerine çoğunlukla sık aralıklarla yeniledikleri bir rapor götürüyor. Ama organizatörler arayan herkese, “Bir günde bile ne olacağı belli olmaz. Siz mutlaka korunun” uyarısı yapıyor.

* “Ofise de gidiyoruz”
Jigololarla ilgili bir internet sitesinin Romeo kod adlı kurucusunun anlattıklarına bakılırsa, müşteriler arasında en fazla kendilerini en çok arayan grup, 30-45 yaş arası kadınlar. Bu kadınların sadece seks değil, aslında şefkat aradığını dile getiren Romeo, sanıldığının aksine her şeyin fantezi ve yatak odaklı olmadığına dikkat çekerek yaşananları şöyle anlatıyor:
“İlk telefondan sonra müşteriyi kataloğumuza yönlendiriyoruz. Katalogdan tercih yapan kadın, jigolo ile ilk kez görüşecekse soluğu hemen yatakta almıyor. Önce telefonda sohbet eden çift, sonra da buluşup bir şeyler içiyor. Kadın hazır olunca, onun tercih ettiği bir mekânda birlikte oluyorlar. ‘Mekân’ deyince de hayal gücünü korkak alıştırmamak lazım... Bu mekân ev, otel olabildiği gibi ‘işyerinde seks’ fantezisi olan kadınlar için jigolo ofise de gidilebiliyor.”

Bencil kocalar sayesinde bu işi yapıyoruz
* 25-35 yaş grubu kadın neden bir sevgili bulmak yerine sizinle anlaşıp bir de üstüne para veriyor?
Jigololuk yapan Romeo: Çünkü kendi bulduğu adamdan ilgi görmüyor. Jigololara bu iş alanını yaratanlar da bencil sevgili ve eşler zaten...

* Evli bir kadın neden size başvursun? Sadece ilgi için mi?
Romeo: Son yıllarda giderek artan stres erkeklerde iktidarsızlık sorununu da artırıyor. Bu da evde gerginliklere yol açıyor. Bazı kadınlar gizli bazıları da kocasının rızasıyla bize başvuruyor. Bunu fantezi olarak gören erkekler de var. İlişkiyi izlemek, hatta katılmak isteyenlere bile rastlıyoruz.

Ben karşının jigolosuyum
İstanbullu jigololar tıpkı taksiler gibi Anadolu-Avrupa yakası ayrımı yapabiliyor. Yani iş hangi yakadaysa o yakada oturan jigolo gönderiliyor. Çalıştığı semtte tanınmak ve müşterisine doğrudan ulaşmak için kartvizit bastırıp sokakta dağıtan ajanslar da var.

DOKTOR VE ÖĞRETMEN ESKORT ERKEKLER VAR
22 yaşındaki Arzu, ailesinin birkaç günlük tatilini fırsat bilip o gece tanıştığı ve ertesi gün adını bile hatırlamadığı bir adamla evinde tek gecelik ilişki yaşadığında, bunu sadece o ve partneri biliyordu. Daha doğrusu Arzu öyle sanıyordu... Ta ki ailesi tatilden eve dönene kadar... “Kızın eve bir erkekle geldi, adam uzun süre sizde kaldı” bilgisi veren komşu, babanın neredeyse kalp krizi geçirmesi için pimi çekmiş oldu. Babasına “Evlenmeyi düşünüyoruz. Sizinle tanışmak istiyor” diyen Arzu “Bunu çevremden kimseye anlatamam” diye düşünerek son çare internetten bulduğu bir eskort sitesine başvurdu. Asıl amacı kadınlara seks değil kavalyelik hizmeti vermek olan bu ajans, Arzu’ya Özgür adlı bir eskort gönderdi. Özgür kızın babasıyla tanıştı. Ücreti karşılığında birkaç ay süren bu yalan ilişki sonuçta yalan bir ayrılıkla sonuçlandı.

HERKES ESKORT OLAMAZ
20’li yaşlarda şüphe çekmeden yaşamak isteyen genç kızlardan son zamanlarda sık sık benzer başvurular aldıklarını söyleyen Tunç Taşçı isimli organizatör, eskort erkeklerin nasıl çalıştığını şöyle anlatıyor: “Herkes eskort olamaz. Çünkü kadınlar arkadaş çevresine sokabileceği, saatlerce sohbet edebileceği eskort istiyor. Bizimle çalışan doktorlar ve öğretmenler bile var. Eskortların yüzde 60’ı üniversite mezunu. Kadınlar bu sırrı sadece çok yakın dostlarıyla paylaşıyor. Ama gizliliğe rağmen eskort işinin ehliyse namı kulaktan kulağa yayılıyor. Eskort erkek talebi en çok İstanbullu kadınlardan geliyor. İstanbul’u Ankara, İzmir, Eskişehir ve Bursa takip ediyor. Yol ve konaklama masrafı karşılanırsa eskort farklı şehirlere de gidiyor. Tatil arkadaşlığı da oldukça revaçta. Özellikle Türkiye’ye tatile gelen yabancılar hem rehber, hem de arkadaş olarak vakit geçirmek için ajanslara başvuruyor. Bu konuda en fazla talep de Hollandalı, Belçikalı ve Almanlardan geliyor.”

"SOYUNMAM, ÖPÜŞMEM, SOHBET EDER GİDERİM"
Eskortlar için en zor müşteri eski sevgilisi ne kızgınlıkları kolay kolay geçmeyen kadınlar ... “Aşkımla ezildim. Paramla ezerim” diye düşünen bu kadınlar dan ilginç talepler aldıkları nı dile getiren Taşçı, “Bazı kadınlar bizi arayıp ‘Bir eskort istiyorum . Ama gece boyunca ben ne istersem yapacak . Mesela havla dersem havlayacak’ diyor. Biz bu durumda çalışmamayı tercih ediyoruz . Böyle taleplere ret cevabı veriyoruz.”
“Soyunmam, öpüşmem, sevişmem” gibi kuralları olan çok sayıda eskort var. Bu nedenle jigoloların aksine gecenin sonunda “Devam edelim” diyen kadın, eskorttan ret cevabı da alabiliyor. Ama eğer ikili anlaşır, gece seksle biterse, ajans bu işe hiç karışmıyor ve komisyon istemiyor. Ayrıca eskortla r için de gizlilik önemli. Hiçbiri “Sen kimsin? Gerçek adın ne?” gibi sorulardan hoşlanmıyor... Sohbetlerde kadın-erkek ilişkileri en fazla tercih edilen konu oluyor.

ESKORT ERKEK AJANSLARI KAPARO ALARAK ÇALIŞIYOR
* Müşteri yoğunluğunda 25-35 yaş grubu birinci sırada. 35-45 yaş ise ikinci. 60 yaş üstünden neredeyse hiç talep yok.

* İstanbul ’da 30 eskort ajansı var. Ama organiza törler bunlar arasında 2-3 tanesinin gerçekten istenilen niteliklerde eskort barındır dığını söylüyor.

* Büyük bir ajans 50-60 eskort çalıştırırken, küçüklerde bu sayı 2’ye kadar düşebiliyor.

* Bir saat için ortalama 300 TL alan eskortlar, gecelik anlaşmalarda 1200 TL istiyor.

* Eskort ajanslar ı kaparolı çalışıyor . İlk kez çalıştıkla rı müşterid en yüzde 50 kaparo isteyen bile var. Ama ortalama kaparo oranı yüzde 20’lerde .

* Büyük ajanslar da bir eskort için en düşük kazanç ayda 2500 TL. En fazla talep görenler ise 8 bin TL kazanıyor. Müşteri nin ödediğinin yüzde 25’ini organizasyon şirketi alıyor. Eskort erkek ajansları kaparo alarak çalışıyor


Jigolo Nedir



Jigololuk, Jigolo ne iş yapar, Jigololar kimdir, Jigolo nedir ve ne demektir merak edenler için bu yazımı paylaşıyorum. Jigolo ilgi çekici, yakışıklı, cinsel performansı iyi olan genç ve atletik yapılı erkeklere denir.
Jigololar genellikler yalnız ve mutsuz bayanlar tarafında tatil, gezi, iş toplantısı ve özel hayatında Kavalye görevi görmesi için tercih edilmektedir. Eskiden çok yaygın olmayan Jigololuk şimdilerde popüler İnternet siteleri sayesinde hızla yayılmıştır. Bir Jigolo bir bayan ile zevk içinde görüşme yapmaktadır. Herhangi bir ücret talep etmek tamamen Jigolonun kendi tercihidir.

Jigolo Kimdir

Jigolo kimdir? Jigolo kime denir? Jigolo, Belli bir ücret karşılığı bayanları mutlu eden, Unutulmaz anlar yaşatan, Tutkulu, İhtiraslı, Şehvetli bir şekilde partner ini ilişkide bulutların üstüne çıkaran ve bunu da büyük bir zevk ve ustalıkla yapan kişilerdir. Maalesef ülkemizde jigololuğun anlamını pek kavrayamamış insanlar bulunmak tadır. Yurt dışında Jigololuk saygı gören bir durum olmuştur.
Jigololuğu ister zevk için ister para için yapabilirsiniz. Jigololuk yapmak isteyen kişi kendini iyi yetiştirmiş kendinden emin ne istediğini bilen biri olmalıdır. İnsanlarla konuşurken gayet açık,net ve kibar olmalıdır. Konuştuğu kişiye güven vermelidir. Bayanların cinselliğe ihtiyaç duyduğu ve bunu gizli saklı yaşadıklarını biliyoruz bu korkuları toplumsal kaynaklı durumlardır. Pek tabi bayanlarda erkekler gibi arzularının peşinden giden varlıklardır, Ancak bunu erkekler kadar yaşayamadıkları da bir gerçektir. İşte bu nedenle Bayanların Jigololara karşı sempatisi vardır. Bayanlar bu ihtiyaçlarını internet üzerinden tanıştıkları partnerleriyle günlük haftalık ve daha uzun süreli arkadaşlıklarla devam ettirebilirler ve kendilerini huzurlu ve mutlu hissetmeyi sağlarlar. Bu nedenle, Jigolo lukta güven verme, sır tutma, ilgi ve alaka gösterme, eksik hissettiği yanını tamamlama gibi görevler üstlenilir.

Nasıl Jigolo Bulurum

Jigolo Bulmak İstiyorsanız, öncelikle Jigolo Sitesinin doğru ve güvenilir bir site olmasına dikkat etmeniz gerekmektedir. Bu alanda yıllardır faaliyet gösteren, doğru ve güvenilir bir site olduğumuzu kanıtlamış bulunmaktayız. Jigolo Bulmak İsteyen Bayanlar veya Kişilerin çok fazla talep gösterdiği bir site olmamızda bunun açık bir kanıtıdır. Günümüzde teknolojinin ve İnternet ortamının gelişmesi, Jigolo Bulmak İsteyen Bayanların ve Kişilerin daha rahat ve kolay olarak bu taleplerini karşılayabilmelerine olanak sağlamaktadır. Sitemizde bulunan Jigolo Üyelerimizi, ince eleyip, sık dokuyarak bünyemize almaktayız. Sizlerde sitemizi ziyaret ederek, kendinize uygun gördüğünüz Jigololarla sohbet etmeye başlayabilirsiniz.
Bunun yanısıra Jigolo bulabileceğiniz mekanlardan da faydalanabilirsiniz. Hemen hemen her ilde artık Jigolo Barları açılmaya başladı. Gece klüplerinde geçireceğiniz zaman içerisinde de Jigololuk yapanlara ulaşabilirsiniz. Büyük ve turistik otellerden birinin barına oturup sizi ilgilye izleyen Jigololar’a da rastlamanız mümkün. Bir tatil köyünün havuzbaşında, discosunda da istediğiniz nitelikte Rentboylar ile karşılaşabilirsiniz. Siz yeter ki Jigolo isteyin. Her ortamı altın madenine çevirmek sizin elinizde Sevgili Hanımlar.

Jigololar Nerede Bulunur?

Jigololuk yapan Kişilerin, elit ve güzel mekanlarda boy gösterdiği bilinmektedir. Daha önce Jigolo Üyelerimizle irtibat kuran Bayanlar veya Kişiler, Jigololar Nerede Bulunur? Sorusunun cevabını bilirler. Yaz aylarında, turistik ve tatil bölgelerinde yoğun olarak bulunurlar. Tatil amaçlı gelen yerli ve yabancı turistlere Jigolo, Partner, Boy frend ve Rent boy olarak eşlik etmektedirler. Bakımlı, yapılı ve fit vücutlu, yakışıklı, karizmatik ve kendinden emin birisi ile karşılaşırsanız, bu kişi Jigolo Üyelerimizden birisi olabilir. Eğer Jigolo Mekanlarını bulamazsanız, Jigolo Sitemizden Üyelerimiz ile irtibata geçebilirsiniz.
Jigolo Kataloglarımız arasında birbirinden yakışıklı Jigololar bulunmaktadır. Esmer, kumral, sarışın, yakışıklı, karizmatik Jigololar arasından seçiminizi yaparak mutluluğa bir adım daha yaklaşmak sizin elinizde. Gerçek fotoğraflarla yayınlanan profiller tercih edilenler arasındadır. Ayrıca Popüler birçok Jigolo, Jigolo Sitemizde yerini almıştır. Sizin yapacağınız tek şey klavyenizin birkaç tuşuna tıklayarak Jigololar’a ulaşmaktır.

Jigololuk Bir Meslek midir?

Jigololuk artık herkesin bildiği ve yavaş yavaş kabul ettiği bir noktaya gelmiştir. Jigololuk legal olarak bir meslek olarak anılmasa’da, halk arasında ve illegal olarak artık önemli bir yer edinmiş bulunmaktadır. Jigolo Olmak isteyenler ve Jigolo İsteyen Bayanların ve Kişilerin, çok önemli derecede talepleri bulunmaktadır. Artık resmi olmasa bile gayri resmi bir şekilde Jigololuk diye bir meslek ortaya çıkmıştır. Ve artık Jigololuğu herkes benimsemiştir.
Jigololuk yaparak ciddi paralar kazanıldığı da bir gerçektir. Özellikle cinsel performansına, yakışıklılığına ve dış görünüşüne güvenen genç erkekler için en kolay para kazanma yolu Jigolo Olmak, Jigololuk yapmaktır. İleri dönük yaşamsal hedefleri olanlar için belli bir süre Jigololuk yaparak finansman anlamında altyapı hazırlamak için bu yolu deneyen birçok erkek var. Hedeflerine ulaştıktan sonra Jigololuk yapmaktan vazgeçerek, sadece keyif için ve cinsellik için Jigololuğa devam etmek de mümkün tabi.

Jigoloda Aranan Özellikler

Jigolo Olmak İsteyen Beyler, öncelikle sizlere vereceğimiz bilgilerden en önemlisi kendinize güveninizin tam olmasıdır. Jigolo Arayan Bayanlar kendine güvenen genç ve yakışıklılar’la daha çok ilgileniyor. Bakımınız ve görüntünüz ile karşı cinse kibar ve saygılı davranmanız sizler için her zaman bir artı olacaktır. Kendinizi geliştirmek, diksiyonunu zu düzeltmek ve ikili ilişkilerde daha fazla dikkat çekmek istiyorsanız, sık sık gazete ve kitap okumanız’da fayda vardır. Gerçekten Olgun Kadınların yalnızlık ve ilgisizlik problemleriyle ilgilenmek istiyorsanız, kendinizi geliştirmeye çalışmalı ve eksik gördüğünüz özelliklerinizi ön plana çıkarmaya çalışmalısınız. Jigolo Arayan Bayanlar, kendine güvenen, ne istediğini bilen, atletik yapılı ve Karizmatik Jigolo Adayların dan daha fazla etkilenmektedir. Sizlerde şansınızı artırmak ve daha fazla kazanmak istiyorsanız, fazla zaman kaybetmeden site yetkilisinden gerekli bilgileri alabilirsiniz.
Jigololuk yapmak istiyorsanız, Jigolo Arayanlar için en önemli kriter olan yüksek performans detayını gözden kaçırmamalısınız. Sizden yatak Partner’i olmanızı isteyen Olgun ve Elit Bayanlar ilk önce performansınızı sorgulayacaklardır unutmayın. Uzun sürecek gecelerde buna ihtiyacınız olacaktır. Performansınızı yüksek tutabilmeniz için de sürekli spor yapmayı ve sağlıklı beslenmeyi ihmal etmemelisiniz. Uyku düzeninizin de üzerinde durmalısınız tabi ki.

Jigololar’a Bakış Açısı

Eskiden Jigolo olmak insanlar tarafından ayıplanan ve kötü bir şey gibi görülmesine neden olan bir kelimeydi. Ama günümüzde okuyan kişi sayısı artı ve artık eskimiş baskıcı görüş ortadan kalktı. Yerini elit ve anlayışla karşılayacak kişiler aldı.  Böylelikle artık insanlar Jigololara kötü pencereden bakmıyor ve aksine onlara ihtiyaç duymaya başlamışlardır. Hemen hemen her ilde Jigololuk yapan ve Jigolo Arayan  kişiler vardır. Bunun yaş ve tiple bir alakası yoktur.
Artık sadece sosyal hayatlarını bile Jigololar ile paylaşabilecek insanlar olduğunu görüyoruz. Bir insanın normal hayatında bile bir okul arkadaşı, iş arkadaşı veya mahalle arkadaşı bu işi yapıyor olabilir. İnsanlara artık çok normal geliyor bu tip tercihler. Her zaman söylüyoruz; bakış açınızı değiştirin ve insanlara insan oldukları için hayatınızda yer verin. Yaptıkları iş veya yaşadıkları yer ile hiç kimseyi sınıflandırmaya gerek yok.

Jigololar ve Pasifler

Ülkemizde Partner bulma konusunda en çok sıkıntı çekenlerin Pasifler olduğunu biliyoruz. Kişilerin cinsel tercihleri sadece kendilerini ilgilendiren bir durumdur ve yadırgamamak gerekir. Pasif oldukları için cinsellik yaşayamazlar diye bir şey yok tabi. Jigololar’ın hepsi olmasa da bir kısmı Pasiflere de hizmet veriyorlar. Amaç para kazanmak olunca , sektörde müşteri ayrımı yapmadan hizmet veren bir çok Rentboy var. Üstelik Jigolo Arayan Bayanlar’dan çok daha yüksek ücret karşılığında hizmet alıyorlar.

Evli Çiftler’e Partnerlik

Jigololuk yaparken tercih edebileceğiniz seçeneklerden biri ne kadar marjinal olsa da Evli Çiftler’dir. Sadece Evli Çiftler’e Partnerlik yapmayı tercrih eden Jigololar var. Kazanç açısından da ayrıcalıklı olan bir seçenek bu. Dediğimiz gibi, toplum olarak bu tarz marjinal ilişkileri kabullenmekte zorluk çekiyoruz. Bu demek değildir ki, arzu ettiğimiz cinselliği yaşayamayacağız. Her iki taraf da kabul ettiği sürece, tabi ki yaşayabiliriz. Yalnız bu konuda dikkat edilmesi gereken en önemli unsuru unutmayacağız. Gizlilik, arzularımızdan beklentilerimizden ve kazancımızdan çok daha önde yer almalı.

Jigolo Siteleri

Jigolo Siteleri, Jigolo Olmak İsteyenler ve Jigolo Arayanlar adeta bir cankurtaran simidi gibidir. Tanışma platformu gözüyle bakılan Jigolo Siteleri’nde başlayan ilişkiler kimi zaman mutlu sonla bile bitebiliyor. Yayınlanan ilanlardan Partner bularak hayatını renklendiren birçok Jigolo Arayan Olgun Bayan var. Keza, Evli Çiftler ve Pasifler de öyle. Fantezilerini tecrübeleriyle birleştiren Jigololar ilan vererek kendilerine Jigolo Siteleri aracılığı ile kazanç sağlıyorlar. Tabi bütün bunların hepsi doğru ve Gerçek Jigolo Sitesi’ni bulabildiğiniz zaman gerçekleşiyor. Kavalyelik yapanlar sitelere katalog oluşturarak telefon bayanların telefon açmalarını bekliyor. Ayrıca bu siteler arkadaşlık sitesine gibi de düşünülebilir. Sadece Jigololuk gecelik ilişki anlamına gelmiyor. Bazıları Jigolo ile arkadaş olarak takılabilir. Ayrıca sevgili olma  ihtimalleri bile vardır. İki kişi anlaştıktan sonra Jigololuğa son vererek onunla uzun ömürlü bir hayatınız olabilir. Her şey sizlerin kararıyla değişir ve Partner Arayan Hanımları memnun etmek sizin elinizde. Bu konularda kendinize güveniniz var ise, hemen iletişim bölümünden ön kaydı yaptırmalısınız.

Jigolo Arıyorum

Jigolo Arıyorum diyen Elit ve Olgun Bayanlar’ın en iyi Jigololar ile buluşma yeri olan Jigolo Sitemiz yeni kataloğunu yayınlamaya başlamıştır. Esmer, sarışın, kumral, kaslı, yakışıklı, karizmatik Jigololar ile artık hayata başka bir pencereden bakacaksınız. Sitemizi ziyaret etmeden önce kriterlerinizi belirlerseniz, gezintiniz sırasında ne istediğinizi bilerek en uygun Rentboy’u kolaylıkla bulabilirsiniz. Tanıtım mesajlarından ilginizi çeken Jigololar ile iletişime geçip aşk merdivenlerini birer birer çıkmaya başlayabilirsiniz. Uzun vadeli bir ilişki isterseniz, onu Jigolo ile yaşayabilirsiniz. Katalogları inceleyerek beğendiğiniz ve bana uyacak dediğiniz Jigolo Arayarak istediğiniz vakitleri geçirebilirsiniz. Düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz bir eş, gerektiğinde sizi taşıyabilecek bir erkektir. Kişiden kişiye değişecektir ve önemli olan bayanların kısa zamanda çözmesidir. Jigolo Arıyorum dediğinizde önünüze bir sürü profil çıkacaktır. Ama güvendiğiniz ve emin olabileceğiniz biriyle zaman geçirmeniz gerekiyor. Jigolo Arayan Bayanlara kendinizi iyi tanıtıp, güvenilir olduğunuzu göstermeniz gerekiyor. Hemen kataloglardan sizi memnun edecek Jigolo Arkadaş’ ınızı seçmelisiniz.

Jigolo Eğitimi

Sizde Jigolo Olmak İstiyorum diyorsanız, kısa bir eğitimden sonra tecrübeli bir hale geleceksiniz. Arkadaş Arayan Bayanlara istedikleri dakikaları yaşatıp, onları memnun etmek için ne yapmanız gerektiğini planlamalısınız. Okunduğu zaman basit gelir fakat görüşme esnasında yaşanılanlar sizlere her zaman bir ders olacaktır. Bunun önceliği olarak biraz bilgi almanız gerekiyor ve sonrasında konuşmanızla her şeyi bağlayabilirsiniz. Hanımlara hoş sohbetinizi gösterip, doyumsuz anları yaşatacağınıza biz eminiz. Ama ön planda hanımlara nasıl yaklaşabileceğinizi iyi bilen bir erkeğin her zaman başarılı olacağını bilmeniz gerekiyor. Oluşturduğunuz katalog üzerinden tanıtım yazınızı yazmanızın ardından aramaları beklemelisiniz. Atletik vücut hatlarına sahip erkekleri kadınlar daha çok sever. Deneyimli Jigolo Olmak için görüşmeleri sıklaştırmalısınız.

Jigololukta Kariyer

Sadece bir tek hedef belirlemeyin. Jigololukta kariyer yapma imkanına sahipsiniz. Aklınızı kullanırsanız eğer, her türlü mertebeye yükselebilirsiniz. Bunlar tamamıyle sizin elinizde ve fazla vakit kaybetmemelisiniz. Her anlamda bu sektörde popüler olabilirsiniz. Gecelik, saatlik ve uzun vadeye dayanan birliktelikler yaşayabilirsiniz. Karşılıklı birbirinize uyum sağladığınız takdirde hayatınızda her şey değişebilir. Her türlü keyfinize göre yaşayabilirsiniz. Jigolo Olmak için tek yapmanız gereken ön kayıt oluşturmak ve istediğiniz kariyere adım adım ilerlemektir.

Arkadaşlık Siteleri

Arama motorlarına Arkadaşlık Siteleri yazıldığında bir sürü site ile karşılaşıyorsunuz. Hepsinin konusu farklıdır ve Jigolo arkadaşlık sitesi de bambaşka bir kavramdır. Rentboy Olmak için bazı özelliklere ihtiyacınız var. Jigolo konusu ele alındığı zaman ise internet alemindeki dolandırıcılar gündeme geliyor. Profiliniz oluştuktan sonra sizlere isim vererek bayan görüşmek istiyor deniliyor. Yüksek miktarda para yatırmanızı söyleyip iki katını alacaksınız diyorlar. Bunlar tamamıyla dolandırıcılıktır. Sizler sadece üyelik kayıt ücreti yatırarak üyelik açtırabilirsiniz. Bunun dışında ek olarak hiçbir şekilde ödeme yapmanız gerekmez, aman dikkat arkadaşlar.

Kavalye Telefonları

Yurdun her ilinde katalog oluşturan erkekler telefon numaralarını Jigolo Arayanlar için sitelere bırakıyorlar. Pasif olanlar ise herkesle görüşerek gönülleri eğlendirmek istiyor. Mutluluk için kimseden bir şey beklemeyip ücretini vererek dakikalarını geçirmek istiyorlar. Herkesin mutlu olacağı Jigolo katalogları sitelerde mevcuttur. Özellikleri inceleyerek aradığınız Partneri hemen seçmeniz için fazla süreniz yok.

Tatil İçin Erkek Arkadaş

Yaz aylarına girmeden önce herkes kendince planlar yapıp kiminle nereye gideceğine karar veriyor. Uzun ve stresli iş yaşantısından uzaklaşıp, yaz aylarında biraz eğlenmek istiyor. Rahatlamak ve kafa dağıtmak için herkes çift halinde tatile giderken, yalnız hanımlar tatil için erkek arkadaş arıyor. Yanlarında her zaman veya gecelik bulunabilecek arkadaşını istiyor. Sadece tatil için bile Jigolo kiralayanlar var. Özellikle evli çiftler gözden uzak tatil planlarına Rentboyları da ekliyorlar.